NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-İLİM

<< 1676 >>

باب الاختصاص بالعلم قوما دون قوم

26- Bazı Şeyleri insanlardan Sadece Belirli Bir Kesimin Bilmesi

 

أنبأ محمد بن عبد الله بن المبارك قال ثنا يحيى بن آدم قال ثنا عمار بن زريق عن أبي إسحاق عن عمرو بن ميمون عن معاذ بن جبل قال كنت رديف النبي صلى الله عليه وسلم فقال ما تدري ما حق الله على العباد وما حق العباد على الله قلت الله ورسوله أعلم قال حق الله على العباد أن لا يشركوا به شيئا وأن حق العباد على الله أن لا يعذب من فعل ذلك منهم قلت يا رسول الله أفلا أبشر الناس قال دعهم لا يتكلموا

 

[-: 5846 :-] Muaz b. Cebel anlatıyor: Bir defasında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bineğinin arkasına binmiştim. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) bana:

 

"Allah'ın kulları üzerindeki hakkı, kulların da Allah üzerindeki hakları nedir biliyor musun?" diye sordu. "Allah ve Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) daha iyi bilir" dedim. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı ona hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır. Kulların da Allah'ın üzerindeki hakları, kendisine ortak koşmamış olan kişilere azab vermemesidir" buyurdu. "Ya Resulalıah! insanlara bu müjdeyi vereyim mi?" diye sorduğumda: "Bırak söyleme. Sonra buna güvenip sorumluluklarında gevşek davranırlar" karşılığını verdi.

 

Tuhfe: 11351.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2856, 5087, 6267, 6500, 7373), Müslim 30 (48, 49, 50, 51), Ebu Davud (2559), İbn Mace (4296), Tirmizi (2643), Ahmed, Müsned (21991) ve İbn Hibban (210) rivayet etmişlerdir.

 

Mahir: Buradaki kasıt şudur; Alim kişi her bildiğini her kimseye söylemeyebilir, bu şekilde her bilgi halk arasında mevcut olmayabilir. Alim kişi bazen gizleyerek te fitne’ye engel olabilir. Gizlenmesi haram olan ilim zaruri olanlardır.

 

En doğrusunu ALLAH Celle ve A’la bilir