باب
الاختصاص
بالعلم قوما
دون قوم
26- Bazı Şeyleri
insanlardan Sadece Belirli Bir Kesimin Bilmesi
أنبأ محمد بن
عبد الله بن
المبارك قال
ثنا يحيى بن
آدم قال ثنا
عمار بن زريق
عن أبي إسحاق
عن عمرو بن
ميمون عن معاذ
بن جبل قال
كنت رديف
النبي صلى الله
عليه وسلم
فقال ما تدري
ما حق الله
على العباد
وما حق العباد
على الله قلت
الله ورسوله
أعلم قال حق
الله على
العباد أن لا
يشركوا به
شيئا وأن حق
العباد على
الله أن لا
يعذب من فعل
ذلك منهم قلت
يا رسول الله
أفلا أبشر
الناس قال
دعهم لا
يتكلموا
[-: 5846 :-] Muaz b.
Cebel anlatıyor: Bir defasında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in
bineğinin arkasına binmiştim. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) bana:
"Allah'ın kulları
üzerindeki hakkı, kulların da Allah üzerindeki hakları nedir biliyor
musun?" diye sordu. "Allah ve Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)
daha iyi bilir" dedim. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Allah'ın, kulları
üzerindeki hakkı ona hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır. Kulların da Allah'ın
üzerindeki hakları, kendisine ortak koşmamış olan kişilere azab
vermemesidir" buyurdu. "Ya Resulalıah! insanlara bu müjdeyi vereyim
mi?" diye sorduğumda: "Bırak söyleme. Sonra buna güvenip
sorumluluklarında gevşek davranırlar" karşılığını verdi.
Tuhfe: 11351.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (2856, 5087, 6267, 6500, 7373), Müslim 30 (48, 49, 50, 51), Ebu Davud
(2559), İbn Mace (4296), Tirmizi (2643), Ahmed, Müsned (21991) ve İbn Hibban
(210) rivayet etmişlerdir.
Mahir: Buradaki kasıt
şudur; Alim kişi her bildiğini her kimseye söylemeyebilir, bu şekilde her bilgi
halk arasında mevcut olmayabilir. Alim kişi bazen gizleyerek te fitne’ye engel
olabilir. Gizlenmesi haram olan ilim zaruri olanlardır.
En doğrusunu ALLAH Celle
ve A’la bilir